Translate Turkish Arabic وضع خطير

related Results

• ciddi (adj.)
  خطير
  more ...
• mühim (adj.)
  خطير
  more ...
• nüfuzlu (adj.)
  خطير
  more ...
• itibarlı (adj.)
  خطير
  more ...
• akut (adj.)
  خطير
  more ...
• ehemmiyetli (adj.)
  خطير
  more ...
• tehlikeli (adj.)
  خطير
  more ...
• manalı (adj.)
  خطير
  more ...
• kritik (adj.)
  خطير
  more ...
• önemli (adj.)
  خطير
  more ...
• rizikolu
  خَطِير
  more ...
• riskli
  خَطِير
  more ...
• atmak {koymak}
  وَضْعَ
  more ...
• pozisyon (n.)
  وضع
  more ...
• yakıştırmak
  وَضَعَ {[َ وَضْعًا]}
  more ...
• bestelemek (v.)
  وضع
  more ...
• poz
  وَضْع {ج أوضاع}
  more ...
• konum
  وَضْع
  more ...
• hal
  وَضْع
  more ...
• çare bulmak
  وَضَعَ الْحَلّ
  more ...
• dünyaya gelmek
  وَضْع
  more ...
• duruş (n.)
  وضع
  more ...
• işgal (n.)
  وضع اليد
  more ...
• statü (n.)
  وضع {ج أوضاع}
  more ...
• konjonktür (n.)
  وضع
  more ...
• koymak (v.)
  وضع
  more ...
• vaziyet (n.)
  وضع {ج أوضاء}
  more ...
• emlak (n.)
  وضع
  more ...
• oluşturmak (v.)
  وضع
  more ...
• vaka (n.)
  وضع
  more ...

Examples

• Bu ciddi.
  الوضع خطير
• Bu çok ciddi bir durum.
  إنه وضع خطير للغاية
• Ciddi bir sorun var efendim.
  لدينا وضع خطير، سيدي
• Ciddi bir sorun var efendim.
  لدينا وضع خطير سيدي
• Güldür beni. Büyük huzursuzluk var.
  اخبرنى الوضع خطير -
• Büyük bir huzursuzluk var.
  اخبرنى الوضع خطير -
• Bu iş ciddi!
  ألا تفهمين الوضع خطير
• Bu büyük bir olay olabilir.
  قد يكون الوضع خطير
• Dışarısı çok tehlikeli.
  .الوضع خطيرٌ للغاية هناك
• Burası çok tehlikeli.
  الوضع خطير هنا